ADK.org.tr

..::  Faaliyetler » Seyir Defteri  ::..
 Kaptanın Seyir Defterinden 21-25 Ekim 2006 Simge Durumuna Getir 
Kaptanın Seyir Defterinden 21-25 Ekim 2006

21-25 Ekim I. Grup

Komodor: Muharrem Bayıraş
Kaptanlar: Yüksel Eğinli, Veli-Hasret Şahin, Candan Sertçeoğlu
Mürettebat: Kerim-Birsen-Efe Tokgöz, Necmi-Nurper-Özgür Özkan, Serap Tarakçı, Mehtap-Erol Sönmez, Cemil Abay, Engin Yağız, Erkut Çakır ve eşi, Osman Öztürk ve eşi
Tekneler: DOKOS - Bavaria 36.3 (2002) / AFRODITHI - Bavaria 44.4 (2003) / SAMOTHRAKI - Bavaria 42.4 (2001)
 
21 Ekim Cumartesi sabahı bir Göcek klasiği olan Adile Teyzenin gözlemeleriyle başladık güne.. Yapılan alışverişler sonrasında tekne tanıtımı ve ardından yavaş yavaş ayrılışlar ile ilk seyrimize başladık..
 
Tüm tecrübenize rağmen tekneyi tanımak/alışmak adına ilk çıkışla birlikte gaz ve dümen çalışması yapmak gerekiyor. Bizler de sırasıyla önce düz sonra tornistanla 8'ler çizerek Göcek'in döner tekneleri haline geldik. Döne döne Sarsala'ya Ramazan abiye kadar gittik (bkz. DSC05163).
 
Bayram öncesi yaşanan ufak çaplı (!) fırtına yüzünden iskelesinin bir bölümünün yıkıldığını gördük. Allahtan sezon sonu olmuş da işlerini pek etkilememiş. Bizler açısından en büyük sorun sivrisineklerdi. Tüm uğraşlarımıza rağmen ne yazık ki 10 gün boyunca herhangi bir barış sağlayamadık. Biliyorsunuz Kaptanlar her işi yapmak durumundalar, ben de ADK'nın sofra sorumlusu olarak gece boyu kendileriyle ilgilenmeye çalıştım. Dumanı tüten sarımsaklı ekmeklere patlıcan kızartması, lahmacunlara çoban salata, balığa ise haliyle rakı eşlik ediyordu. Ankara'nın kasvetli havasından kurtulup Göcek gibi bir cennete düşünce iştahınız pek bir artıyor. Çaylarımızı/rakılarımızı ateş başında buzuki ve darbuka eşliğinde söylenen şarkılar/türkülerle içtik (bkz. DSC05167). Hatta konuk sanatçı olarak yan masadan misafirimiz bile oldu. 
 
Sabaha Nurper Abla'nın enfes balık çorbasıyla merhaba dedik (bkz.DSC05171).Pazar günümüzü tornistan çalışması yaparak geçirdik. Yavansu'daydık. Yeni dostlar, yeni bilgiler edindik. Türk-İsrail ilişkilerine katkıda bulunduk. Norveç, İsrail ve Türk yağlarını yarıştırdık, tabi ki birinci olduk. Görüyorsunuz bizim organizasyonlarımız ne kadar çok amaçlı :-)) Akşam hep birlikte yenen yemeğin ardından sahilde ateşimizi yaktık, şarkılarımızı söyledik, fotoğraf çekerken suya düşen arkadaşlarımızı kurtardık! Böylece "karada adam düştü" çalışmasını yapan ilk denizci grubu olduk. Gece yarısından sabahın dördüne kadar buzuki, gitar, darbuka(lar) ve adını bir türlü öğrenemediğimiz fakat koca bir kütüğü andıran ney gibi üflenerek çalınan bir aborijin enstrümanı ile her dilde sanat yaptık (bkz. DSC05206). Coştuk, coşturduk..
 
Pazartesi günü Gemiler Adası'na doğru yola çıktık. Hava ne yazık ki pek yoktu, yelkene izin vermedi (bkz.DSC05175). Yol boyu solugan yedik. Olsun, dedik, bu da tecrübedir. "Denize Adam Düştü" çalışması yaptık, yine döndük durduk! Afrodithi ekibi, akşamı Yavansu'da İsraillilerle geçirirken, diğer iki teknemiz Hamam'da idi.
 
Salı günümüz rüzgarsız havada yelken trimi yaparak geçti (bkz. DSC05277). Birçok kavança çalışması yaptık. Şansımız iki yelken instructor'ı ile denize çıkmaktı (bkz. DSC05278). Bir kere daha yolun çok başında ama doğru yolda olduğumuzu gördük. Son gecemiz olmasına rağmen herkesin keyfi yerindeydi. Yine Yavansu'da, yine ateş başında, yine şarkı söyleyerek geçirdik..
 
Çarşamba günü öğleden sonra Göcek Marina'ya dönerek ilk grubu yolcu ettik (bkz. DSC05295), ikinci grubu karşıladık, komodorumuza bir kere daha teşekkür ettik, yeniden denizde görüşmek üzere vedalaştık..
 
Rahat okunabilmesi amacıyla iki geziyi ayrı ayrı aktarmak istedim. Bir üçüncü mail'de ise bilgi aktarımım olacak. Lütfen sizler de anı ve fotoğraflarınızı bizlerle paylaşın..
 
Şimdilik hoşçakalın..
  

 Kaptanın Seyir Defterinden 25-29 Ekim II. Grup Simge Durumuna Getir 
Kaptanın Seyir Defterinden 25-29 Ekim 2006

25-29 Ekim II. Grup

Kaptanlar: Veli Şahin, Candan Sertçeoğlu
Mürettebat: Ahmet-Sarp Oktay, Mehmet-Pınar Ekren, Özgür Özkan, Yüksel Eğinli, Hasret Şahin
Tekneler: Dokos - Bavaria 36.3 (2002) / Samothraki - Bavaria 42.4 (2001)
 
Çarşamba akşamı tüm katılımcılar Göcek'e varınca ilk iş olarak hayırlı bir seyir dilemek üzere Can Retoran'da biralarımızı tokuşturduk. Samothraki'nin hazırlanabilmesi için o gece Afrodithi'de kaldık. Dejavu gibi olacak ama hakikaten Perşembe sabahı da cumartesi gibi Adile Teyzenin gözlemeleriyle başladık güne.. Yapılan alışverişler sonrasında tekne tanıtımı ve ardından yavaş yavaş ayrılışlar ile ilk seyrimize başladık..
 
Yine döndük durduk, yine deli damgası yedik. Kabul ediyorum bu çalışma gözlerden uzak bir yerlerde yapılabilir! Ama olsun Ankara'dan geldiğimizi bir şekilde belli edelim, değil mi ama!!! Göcek'in döner tekneleri döne döne yine Sarsala'ya Ramazan abiye kadar gitti. Yanaşmayı gayet güzel bir biçimde Mustafa Kaptan yaptı. Yine serviste Candan Garson vardı. Yalnız bu sefer müzisyenlerimiz transferdi!! Ateş başı kısa solo darbuka dışında fazla bir atraksiyon olmadı. 
 
Cuma günü tornistan çalışması yapmamız gerekirken muhteşem rüzgar ile süper yelken yaptık. Kabul sıfatlar pek uymadı. Ama hakkaten çok iyi yelken yaptık. (bkz. DSCN0931-0932) Program dışına çıkmamıza rağmen yeni ve genç bir dümenci kazandık: Sarp. (bkz. DSCN0934) Küpeşteler suya girdi desem miiii, demesem miiii, bilemedim :-)) Fotoğraflar Ahmet Kaptan'da! Akşamı geçirmek üzere yine Yavansu'ya gittik. Hiç büyük konuşmamak lazımmış. Benim gibi Yavansu karşıtı bir insanın 10 günün neredeyse hepsini orada geçirmesi de ayrı bir tezattı tabi. Haluk Kaptan'ın bir gecelik de olsa genç ve yakışıklı ekibiyle bize sürpriz yapması ikinci gruba kısmet oldu. Hep birlikte yemeğimizi yedik, ateş başında çaldık-söyledik. Yalnız bu sefer ne çaldığımız biraz muammaydı. Hatırladığım kadarıyla elimde bir şişe vardı ve taş ile dibine vuruyordum. Bir başkası iki çay bardağını birbirine vuruyordu, bir diğeri ise elini bacağına vuruyordu. Neyseki bizden başka kimse yoktu da döner delilerin bir de garip müzisyenler olduğunu görmediler :-))
 
Cumartesi günümüzün tamamını Yavansu'da tornistan çalışmasıyla geçirdik. Tahminimce en çok tornistan çalışması yapan ekip ünvanını kolay kolay kimseye kaptırmayacağız. Yalnız işlemin tamamını yaparak çalıştık. Yani birimiz kıyıda tonoz verdi, diğerleri koltukları hazırladı, kıyıya uzattı. İşlemi son aşamasına kadar bitirip, yeniden çıktık. Bu arada yeni öğrendiğimiz (üçüncü mail'de aktaracağım) vinçlerle koltuk ve tonoz alma çalışması yaptık. Sadece bununla kalmayıp fotoğraf çekim çalışması da yaptık (bkz. DSCN0964). Görüyorsunuz çok amaçlı bir ekibimiz var bizim.. Son gecemiz jeneratörümüz olmadığından daha da romantik geçti. Mum ışığında ne bulduysak yedik :-))
 
Bu arada Ahmet'in bir buzağısı ve bir de köpek yavrusu oldu. Sanırım biraz daha kalacak olsaydık Ahmet'in nikah şahidi, çocuklarının isim anası-babası falan da olabilirdik..
 
Pazar günü hepimiz araba ile yola çıkacağından öğle saatlerinde Göcek'te olmak üzere Yavansu'dan ayrıldık. Tersane Koyu'nda kahvaltı molası verdik, denize girdik (bkz. DSCN0968). Alelacele yola koyulduk, Bodrum'a dönen arkadaşlarımızla yolda vedalaştık (bkz. DSCN05305).. Yeni dostlar edinip, yine Ankara'ya doğru yola koyulduk..
 
Tüm katılımcılara, düzenleyenlere, tekne sahiplerine, arabalarını açanlara, yemek yapanlara, balık tutanlara, darbukatörlere, diğer müzisyenlere, İsraillilere, kalplerini açanlara, fotoğraf çekenlere, dolayısıyla bizlerle olan olmayan emeği geçen herkese şükranlarımızla...
 
Bir sonraki seyirde görüşebilmek dileğiyle..
 
N. Candan Sertçeoğlu
  

 Kaptanın Seyir Defterinden (30 Ağustos-3 Eylul 2006) Simge Durumuna Getir 
Tarih: 30 Ağustos - 3 Eylül 2006
Yer: Marmaris (Yeşilova ve Hisarönü Körfezleri)
Kaptan: Erdoğan Şahin
Mürettebat: Muharrem Bayıraş, Necmi-Nurper-Özgür Özkan, Serap Tarakçı, Candan Sertçeoğlu
Tekne: Beneteau 351, Bora
 
Marmaris Netsel Marina-Bozukkale-Dirsekbükü-Söğüt-Bozburun-Bencik-Emel Sayın Koyu-İnbükü-Selimiye-Marmaris Netsel Marina
 
Sevgili Denizseverler,
 
Çok keyifli bir seyrin ardından yeniden sizlere yazıyorum. Paylaşmak keyif verirken, denizden uzak kalanların özlemini depreştirdiğimi düşünerek üzülüyorum.
 
30 Ağustos Çarşamba günü öğle saatlerinde Marmaris Netsel Marina'dan çıkışımızı yaparak Bozukkale'ye doğru yol aldık. Hava müsait olduğundan marinadan ayrılır ayrılmaz bastık yepyeni yelkenleri. Yol yorgunluğunu silip süpürdü lacivert deniz, mavi gökyüzü (Bkz. DSC04801). Bozukkale'ye vardığımızda güneş batmak üzereydi. Koyun girişindeki ilk restoran Ali Baba'ya tonozla bağlandık. Biraz serinlemek amaçlı atladık suya, sonra da çıktık Bozukkale'nin bozuk surlarına.. O ne güzel manzaradır öyle, insanın huzur bulduğu, denizi içine çektiği, teknelerini yukarılardan seyrettiği (Bkz. DSC04841).. Eğer yolu bulamazsanız George'dan rica edin size tepeye kadar eşlik eder. Nefis bir pointer. Denizde bile sizinle yüzebiliyor. Restoranın tek sorunu akşam saatlerinde kullandığınız tuvalet. Kapıda kullanılan ahşap yanyana pek oturmadığından dışarıya bayağı bir frikik veriliyor. Dikkat diyorum!
 
31 Ağustos sabahı önce Dirsekbükü ardından Söğüt'e yol aldık. Söğüt'te ikmal yapma imkanı mevcut. Biz sadece denize girip Bozburun'a doğru yelken yaptık. Hava 25 knot'a kadar çıkarak Mercan fırtınasını haber veriyordu. (Bkz. DSC04819) Fazla bayılmamak, süratimizi arttırmak ve dümene rahatlık kazandırmak amacıyla önce birinci camadanı ardından ikinci camadanı vurduk, cenoayı da küçülttük. Gerçi insanın bayılası gelmiyor değildi hani, biraz adrelanin fena olmuyor :-))
 
Bozburun, Symi'yi andıran ve bizce Symi'den daha da güzel olan bir kasaba (Bkz. DSC05005). Milliyetçilik, ne de olsa her Türk'ün kanında vardır! Küçük bir liman mevcut. 25 YTL'ye hem barınabilir hem de elektrik-su imkanından faydalanabilirsiniz. Minibüslerle Marmaris'e kadar gidebiliyorsunuz. Gece hava patlayınca ertesi günü de bağlı geçirmeye karar verdik. Ve oturup toz yutmaktansa çevreyi gezelim dedik. Minibüsle Turgut Şelalesi'ne gittik. Karayolunun manzarası muhteşem. Şelale küçücük olmasına rağmen havanın serinliği ve ortamın yeşilliği içinizi ferahlatıyor (Bkz. DSC05038).
 
Hava sakinleyince Hisarönü Körfezine doğru yola çıktık. Genelde yelken seyri yapmamıza rağmen koyları gezebilmek amacıyla bir süre motorla kıyı seyrine döndük. Akşama doğru ise Selimiye'ye doğru yol aldık. Bugüne kadar oraya gitmediğime çok pişmanım. Hayran kaldım. Sanırım tepeler bir süre önce yanmış, neyseki koyun girişindeki ormanlık alan duruyor. Biz Sardunya Restoran'a bağlandık (Bkz. DSC5069). Fakat Sardunya gibi önüne bağlanabileceğiniz birçok restoran, hatta pansiyon mevcut. Akşam yemeğinde yan masamızda Sadun Boro ve eşi yemek yiyorlardı, fakat arkası bize dönük olduğundan ancak giderken farkına vardık ve ne yazıkki sohbet etme şansına sahip olamadık. Gerçi ben biraz takip ettim ne tarafa gidiyorlar diye ama manyak sanmasınlar diye vazgeçtim!! Yaptığımız sohbetler sonucunda anladık ki Bozburun halkı Selimiye ve halkından hiç hoşlanmıyor. Aslında anlaşılır bir durum. Selimiye'de konaklayan birçok insan varken, Bozburun oldukça sakin. Biz kimseyi kırmadık iki tarafta da bulunduk :-))
 
3 Eylül pazar sabahı erkenden dönüş yoluna koyulacakken, bizleri büyüleyen dinginlik ile biraz daha vakit geçirmeye karar verdik. Aslına bakarsanız karar vermedik, bir baktık zaman geçivermiş (Bkz. DSC05072). Düşünebiliyor musunuz deniz göl gibi, en ufak bir hareket yok, sağınızda solunuzda capcanlı begonviller, su kenarında yüzen ördekler, yeni uyanmaya başlayan bir doğa (Bkz. DSC05079).. Yazarken bile yüzümde mutlu bir gülümsemeye yol açan bir yer. Ne kadar şanslıyız ki böyle bir kıyı şeridimiz, su sevgimiz, imkanımız mevcut.
 
Bu kadar sözden sonra mutsuz döndüğümüzü sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çok keyifli bir biçimde, yaşadıklarımızın tadını sonuna kadar çıkararak, yeniden gidebilmek ümidiyle, şarkılar söyleyerek, huzur içerisinde döndük Marmaris'e ve tabi ki ardından Ankara'ya (Bkz. DSC05157).. Yeni dostlar kazandık, başta Erdoğan Kaptan teknesi Bora ile..
 
Fikri sunan, uğraşan, gerçekleştiren, gelen, paylaşan, bu uzun yazıyı okuma zahmetine katlanan herkese bolca teşekkür.. Yeni bir seyirde, yeni denizcilerle biraraya gelmek ümidiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum..
 
N. Candan Sertçeoğlu
  

 
 
© 1991-2021 ADK.org.tr   |  Tasarım & Barındırma: FNT Hosting